28 Şubat 2013 Perşembe

ASELSAN'dan büyük başarı, Milli IFF


 


ASELSAN, hava savunma sistemleri, savaş uçakları, helikopterler ve gemilerin tanımlanabilmesi için hayati önem arz eden 'Dost-Düşman Tanıma Sistemi'ni geliştirdi. Dünyada sadece 7 ülkede olan ve tamamen yerli olarak üretilen sistem, TSK'ya teslim edildi.
Dost-düşman ASELSAN ile ayırt edilecek.

Dost düşman tanıma tanıtma sistemi olarak bilinen 'Milli IFF (Identification Friend and Foe) Mod 5/S', Türk savunma sanayinin önde gelen şirketlerinden Askeri Elektronik Sanayi (ASELSAN) tarafından tamamen yerli olarak üretildi ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim edildi.

Sistem, F-4 uçakları ile hava savunma radarlarına entegre edilerek test edildi ve uzmanlardan tam not aldı.

Türk ordusuna ait tüm unsurların birbirini tanımasını sağlayacak sistem 7 yılda geliştirildi.

DÜNYADA SADECE 7 ÜLKEDE VAR
ASELSAN Genel Müdürü Cengiz Ergeneman, dost düşman tanıma tanıtma sistemi teknolojisine dünyada sadece 7 ülkenin sahip olduğunu söyledi.

Sistemin sorgulayıcı ve cevaplayıcı prototiplerinin geliştirilmesi, ilgili platformlara entegrasyon ve test faaliyetlerinin tümünün Kasım 2012'de başarıyla tamamlandığını belirten Ergeneman, 'ASELSAN tarafından donanım ve yazılımı özgün olarak geliştirilen, NATO standartlarına uyumlu Mod 5/S yetenekli IFF sistemi, hem tasarım ve hem de üretim yetenekleri açısından ASELSAN ürün ailesindeki yerini aldı' dedi.

HEDEF SERİ ÜRETİM
NATO'nun 2020 takvimine yönelik, Türk Silahlı Kuvvetleri envanterindeki mevcut cihazların Mod 5'e yükseltilmesi ve yeni tedarik edilecek platformların Mod 5 ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla bir seri üretim ve entegrasyon sözleşmesinin mümkün olan en kısa zamanda imzalanmasını hedeflediklerini ifade eden Ergeneman, ASELSAN olarak, askeri ve sivil kuruluşların elektronik ihtiyaçlarına özgün ve milli çözümler üretmek için tüm güçleriyle çalışmaya ve üstlerine düşen her görevi yerine getirmeye hazır olduklarını kaydetti.

Öte yandan, gerek askeri gerekse sivil alanlarda etkin olarak kullanılan IFF, askeri alanda hava gözetleme ve seyrüsefer kontrolünde, hava savunma sistemlerinde, deniz ve sahil güvenlik kontrolünde ve hedef ile ilgili bilgilerin (irtifa, kuyruk numarası, görev vb.) toplanmasında çok önemli rol oynuyor.
Kaynak anadolu ajansı

17 Şubat 2013 Pazar

TÜBİTAK Marmara Araştırma Gemisi


İşte TÜBİTAK Marmara Araştırma Gemisi

41.2 metre boyunda ve 9.5 metre genişliğindeki TÜBİTAK Marmara Araştırma Gemisi gerekli donanımların eklenmesinin ardından Mayıs ayı sonunda hizmete girecek.

İşte TÜBİTAK Marmara Araştırma Gemisi
Türkiye’nin ilk yerli yapım deniz araştırma gemisi olan TÜBİTAK Marmara Tuzla’daki Çeksan Tersanesi'nden denize indirildi. Geminin denize indirme törenine Bilim Sanayi ve TeknolojiBakanı Nihat Ergün, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmazİstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Çeksan Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Bayrak ile diğer yetkililer katıldı. TÜBİTAK Marmara gerekli donanımların eklenmesinin ardından Mayıs ayı sonunda deniz araştırmaları yapmaya başlayacak.

"DAHA FAZLA BİLGİ ÜRETMEMİZ VE KATMA DEĞERE DÖNÜŞTÜRMEMİZ GEREKİYOR"TÜBİTAK Marmara gemisinin denize indirme töreni öncesi bir konuşma yapan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Türkiye önemli deniz potansiyeli olan bir ülke üç tarafımız denizlerle çevrili kalkınmamızda bu bizim için bir değer. Gerek su ürünleri, gerek madencilik, gerek ulaştırma bakımından denizlerimizi çok daha fazla değerlendirmemiz katma değer üretmemiz gerekiyor. Denizcilik alanındaki potansiyelimizin harekete geçmesi de daha fazla bilgi üretmesine bağlıdır. Denizcilik alanında daha fazla bilgi üretmemiz ve katma değere dönüştürmemiz gerekiyor. İnşallah bu gemiyle ve buna benzer gemilerle daha fazla gemi üreteceğiz ürettiğimiz bilgileri milletimizin refahı ve ülkemizin kalkınması için kullanacağız" dedi.

"GEMİMİZ MAYIS SONUNDA DENİZ ARAŞTIRMALARINA BAŞLAMIŞ OLACAK"
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, “Türkiye’de deniz araştırmalarının henüz yeterli seviyede olmadığını kabul ediyoruz. Bu durumu değiştirmek için önemli bir kararlılık içindeyiz. Ülkemizde en çok ihtiyaç duyduğumuz eksikliklerin başında insan kaynağı ve araştırma gemileri geliyor. Deniz araştırmaları daha çok birkaç üniversitenin, bazı kamu kurumlarının yürüttüğü niteliktedir. Bu araştırmalar genellikle sınırlı imkanlar ve kıyılarda yapılıyor. Mevcut gemiler de doğal kullanım ömürlerini tamamlamak üzere olan gemilerdir. Türkiye’ deki deniz araştırmalarının gelişmiş ülkeler düzeyinde olması için deniz araştırmaları mükemmeliyet merkezi kurulması önemli bir aşama olacaktır. Biz bu amaçla TÜBİTAK Marmara bünyesinde Deniz Araştırmaları Merkezi’ni kurduk. Bu merkezde ulusal ve uluslararası deniz araştırmalarının yapılması için araştırma alt yapısına ihtiyaç olmuştur. Gemide deniz araştırmalarını disiplinli bir şekilde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Böylece güncel bir veri tabanı oluşturulacak “ dedi. Bakan Ergün, “ Araştırma gemimiz mayıs sonunda daha donanımlı hale gelecek en gelişmiş cihazlarla deniz araştırmalarına başlamış olacaktır. Bugün bu indirme törenini yapıyoruz. Mayıs sonuna kadar da bunlar tamamlanacak. Mayıs sonunda da gemimizi tam donanımlı bir şekilde hizmete sokacağız “ diye konuştu.

"TÜRK TERSANECİLİĞİ ARAŞTIRMA GEMİSİ YAPABİLECEK KABİLİYETTEDİR"
Çeksan Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Bayrak "Bugün denize indireceğimiz TÜBİTAK Marmara gemisi teknik ve teknolojik bir gemidir. Yerli dizayn bir gemidir. Elbette iç hat donanımlarını yurt dışından temin ettik ancak bilindiği gibi her ürünü imal etmemiz gerekmiyor. Bazı ürünleri de bu konuda uzmanlaşmış yerlerden almamız daha doğru bir tercih. Gemi, denizin dibinden 3 bin metreye kadar aynı anda birçok numune alıp test edebilir. Gemimize istendiği zaman daha başka ekipmanlar da ilave edilebilecek ekipmanlar da mevcuttur. Bu gemiyle birlikte anlaşılmalıdır ki Türk tersaneciliği araştırma gemisi yapabilecek kabiliyettedir. Bu konuda kamu kurumlarının Türk tersanelerini tercih etmesi arzumuzdur “ dedi. Konuşmaların ardından Bakan Ergün ile Bakan Yılmaz’a plaket takdim edildi. Ardından Bakan Ergün, Bakan Yılmaz, İstanbul Valisi Mutlu ile Çeksan Yönetim Kurulu Başkanı Bayrak kurdela keserek TÜBİTAK Marmara’yı denize indirdi.

TÜBİTAK MARMARA, 3 BİN METRE DERİNLİĞE KADAR İNECEK
41.2 metre boyunda ve 9.5 metre genişliğindeki TÜBİTAK Marmara Araştırma Gemisi Mayıs ayı sonunda hizmete girecek. Gemiye Mayıs ayı sonuna kadar, iç kısmı ile bilimsel oşinografik çalışmalarda kullanılmak üzere gelişmiş ölçüm cihazları sistemleri monte edilecek. 500 gros tonluk gemi başta boğazlar olmak üzere, deniz kirliliğinin izlenmesi, boru hatlarının gözlemlenmesi, deniz dibindeki canlı yaşamının izlenmesi, tür çeşitliliğinin izlenmesi, kaza ve afetlerde destek verilmesi konularında çalışma yapacak. İncelemeler sırasında denizde 3 bin metre derinliğe kadar inebilecek olan TÜBİTAK Marmara 11 bilim adamı ve 12 mürettebattan oluşan bir ekiple hizmet verecek.

11 Şubat 2013 Pazartesi

TÜRK SAVAŞ UÇAĞININ BAZI ÖZELLİKLERİ


SAVUNMA Sanayi İcra Komitesi (SSİK) kararıyla 2010 yılında başlatılan yerli savaş uçağı kavramsal tasarım çalışmasında çok önemli gelişmelere İmza atıldı. Dün HABERTÜRK'ün manşetten duyurduğu 6 uzmandan oluşan beyin takımı tarafından yürütülen kavramsal tasarım çalışması bu yıl sonuna kadar tamamlanacak ve sonuçları aralık ayında SSlK'ya sunulacak. Bir sonraki adım, komitenin 'yola devam' kararı alması olacak.

2030 PROJEKSİYONU
Uçağın tasarımında belirginleşen ayrıntılara HABERTÜRK ulaştı. Hava Kuvvetleri'nin beklentileri doğrultusunda şekillendirilen çalışmalarda, ilk olarak 2030 ve sonrasının teknolojisi ve ihtiyaçları için projeksiyon yapıldı. İlk etapta 6 model üzerinde duruldu, daha sonra proje ekibi Hava Kuvvetleri'nin değerlendirmeleri ışığında 3 model üzerinde yoğunlaştı.

İHA TEKNOLOJİSİ
Çalışmada insansız hava aracı (İHA) teknolojisinin gelişimi göz önünde bulunduruldu. 2030 sonrasında savaş filolarının 1 pilotlu uçak ve yanında 4 İHA yapısına sahip olabileceği değerlendirildi. Hava Kuvvetleri ağırlıklı olarak tek pilotlu uçak üzerinde dursa da iki pilotlu tasarımlar da hazırlanıyor. İkinci pilotun, filodaki İHA'lara komuta edebileceği düşünülüyor. O yılların teknolojisinde. İHA'lann yer ile link aracılığıyla irtibat kurması elektronik harp teknikleriyle engellenebilir.

BOR ZIRHI GİYİNECEK
Yerli savaş uçağı 'hayalet' (stealth) Özelliğine sahip olacak, radarda görünmezlik zırhı taşıyacak. Bu zırh gövde yapısı, gövde malzemesi ve özel boya teknolojisiyle sağlanabiliyor. Gövdede bor katkılı kompozit malzeme kullanılarak uçağa "görünmezlik" özelliği sağlanması ilk seçenek. Bir diğer düşünce, borelementinin uçak üzerinde daha geniş alanlarda kullanılması. Çünkü bor, hem hafif, hem dayanıklı hem de ısıya karşı direnci yüksek. Savaş uçağı motorlarından 50 bin libreye varan ısı yayılıyor. Motor çevresinde ve gövdede bor kullanılması halinde uçak önemli bir güvenceye kavuşacak. Çünkü güdümlü füzeler motor bölgesini hedef alıyor.

YENİ JET 
- 3 model üzerinde yoğunlaşıldı
- Yeni nesil İHA teknolojisi...
Bor'la görünmezlik zırhı...
- Motorda Eurofighter ilk seçenek...
- İlk uçağın motoru ithal edilecek.

İlk uçağın motoru ithal edilecek
PROJEDE en fazla düşündüren konu 'motor'. İkinci sırada 'radar' geliyor. Uçak motoru geliştirme süresi en az 30 yıl. Bu nedenle, ilk aşamada yabancı motor ile uçuşlara başlanması, zaman içerisinde yerli motorun geliştirilmesi hedefleniyor. Yabancı motor konusunda ABD'den General Electric ve Pratt &Whitney, Avrupa konsorsiyumundan Eurofighter ve Rus üreticilerle görüşülecek.

RADAR YERLİ
Hava Kuvvetleri'nin Tek motorlu olsun" görüsü doğrulusunda, ilk Eurofighter seçeneğinin gündeme geleceği öğrenildi. Typhoon uçağındaki EJ-2000 motorundan daha güçlüsü talep edilecek. Radann ise 'yerli' olmasına karar verilmesi halinde, 2020'ye kadar Türkiye'de geliştirilebileceği öngörülüyor. Nihai hedef yeni jetin 2030'da filoya katılması.

TÜRKİYE BOR ZENGİNİ
BOR elementi yapısal özellikleri nedeniyle son dönemde havacılık sektörünün ilgi odağı oldu. Rusya geliştirdiği uzay mekiğine "Boron Space Shuttle" adını verdi. Yanıcı özelliği bulunan, buna karşın tutuşma derecesi yüksek olan borun, 'yakıt' olarak kullanılmasına yönelik araştırmalar yapılıyor. Kıtalararası seyahat edebilecek 'Bor Aracı' üzerinde çalışılıyor. Dünya bor rezervinin yüzde 72'si Türkiye'de bulunuyor. Türkiye'deki rezervin dünya bor ihtiyacım 450 yıl karşılayabileceği ifade ediliyor.

6 Şubat 2013 Çarşamba

Pakistan’ın gemisini Türkiye inşa edecek


Pakistan Deniz Kuvvetleri Komutan-lığı'nın ihtiyacı olan ‘denizde ikmal tankeri’ ihalesini Türkiye kazandı. Geminin inşası, Türk mühendisler tarafından Karaçi Tersanesi’nde yapılacak.
Pakistan Deniz Kuvvetleri Ko-mutanlığı’nın ihtiyacının karşılanmasına yönelik olarak Karaçi Tersanesi’nde inşa edilecek Denizde ikmal tankerinin tasarım ve ekipman ihalesini Türkiye kazandı. Pakistan Savunma Üretim Bakanlığı ile Savunma Teknolojileri Mühendislik (STM) AŞ arasında imzalanan sözleşme, geminin tasarım paketi, malzeme, ekipman, ELD, yedek parça, test ve tecrübelerinin yapılması, tersane ve kullanıcı eğitimleri ile danışmanlık hizmetlerinin verilmesini de kapsıyor. Askerî gemi inşası konusunda Pakistan ile Türkiye arasında bir ilk olan bu sözleşme ile savunma ve gemi inşa sanayii alanında önemli ve özgün bir işbirliği projesi başlatıldığı kaydediliyor. Denizde İkmal Tankeri (Fleet Tanker) Projesi; STM’nin öncelikli olarak MİLGEM Projesi ile kazandığı tecrübe ve bilgi birikimi ile gerçekleştirilecek. Söz konusu geminin inşası ve donatımı Türk mühendis ve uzmanların kontrol ve gözetiminde Pakistan’daki Karaçi Tersanesi tarafından yapılacak. Proje kapsamında Pakistan Deniz Kuvvetleri için dizayn edilen 15.600 tonluk tanker; yaklaşık 155 metre boyunda, Denizde İkmal Sistemi (RAS/FAS) ile helikopter iniş/kalkış imkanına sahip olacak ve 20 deniz mili sürat yapabilecek. Proje, yaklaşık dört sene içerisinde tamamlanacak.

4 Şubat 2013 Pazartesi

Çin'in baş döndürücü gelişmesi ve 2020 planı


Çin'in baş döndürücü gelişmesi ve 2020 planı

Çin'in baş döndürücü gelişmesi ve 2020 planı
Başbakan Erdoğan Putin'e '' Bizi Şanghay 5'lisine alın AB'yi unutalım'' dedi. Bu söz pek yabana atılacak cinsten olmadığı, bugün  Çin'in başdöndürücü bir hızla gelişme göstermesiyle paralellik taşımaktadır.
Netekim Türkiye'nin ''Diyalog Ortağı Statüsü'' için Şanghay İşbirliği Örğütü'ne 23 Mart 2011'de yapmış olduğu başvurusu 6-7 Haziran 2012 tarihinde Pekin'de düzenlenen (ŞİÖ) Devlet bakanları Zirvesinde  onaylandığını, Dışişleri Bakanlığı  sitesinde NO:159, tarih 07 Haziran 2012 bildirisinden öğreniyoruz.
Şanghay beşlisi nedir, 1996 yılında Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgısistan, Tacikistan ve sonradan 2001 de katılan Özbekistan'dan oluşuyor. Hindistan, Pakistan, Moğolistan ve İran'da Şanghay İşbirliği Örgütüne gözlemci olarak katılıyor.  Amaç, Ekonomik, Siyasi ve özellikle büyüyen enerji ihtiyacını karşılamak ve ABD'nin genişleme nüfus alanlarını daraltmak için Çin'den Rusya'ya, Güney'den İran'a kadar olan bölgeyi kendi nüfus alanları olarak dizayn etme istemleri olarak ortaya çıktığını görüyoruz.
Çin'in yükselişe geçtiği, 2010 yılındaki ihracatı 1,577 milyar doları geçerken, Japonya'yı geride bırakıp, dünya'nın 2.büyük ekonomisi olduğu görülüyor. ABD Ticaret Bakanlığı verilerine göre, Çin'in Amerika'ya olan ticaret fazlası 10 yılda 83 milyar dolardan 275 milyar dolara yükselirken de, tarıma dayalı bir ülkeyken bugün büyük bir ekonomik güce erişiyor..
Ekonomik gelişmeye paralel Çin Kurtuluş Ordusu'da güçleniyor.150 Milyar dolara yakın savunma bütçesi, aktif olarak  kullanılmakta yatırımlar gerçekleştirilmektedir. Çin Cumhurbaşkanı'nın söylediği, Çin K.Ordusu 10-15 yıl içinde süper güç olarak küresel bir orduya dönüşecektir.
Çin'in kendine has bir özelliğide; askeri ve ekonomik güçler arasındaki organik bağ olmasıdır ki, bu kurulan denge Çin'i ön saflara taşımaktadır.
ABD'yi rahatsız edecek şekilde geliştirlen savaş uçakları, havacılık fuarlarında, Çin'li firmalar tarafından ve  onlarcası tanıtılıyor. Çin'in 2011'de geliştirdiği ilk görünmez savaş uçağı olan J-20'nin testleri sürdürülüyor, J-20'nin özelliği radarlardan saklanabilen bir kaplamaya ve dahili silah bölmesine sahip olduğu bildiriliyor.  Bunun yanında insansız hava araçları olan, Yilong (Pterodaktil I) ve BZK 005 gibi İHA gibi araçları geiştirirken, geçen yaz kıyılarında onbir adet İHA üssü açacağını duyuruyordu.
Aynı hızla deniz kuvvetlerini geliştirmekte olan Çin, Sovyetler'den aldığı 65.000 tonluk uçak gemisini yeni motorlarla ve silahlarla donatarak, 50 adet Shen yong J-15 uçak taşıyabilir bir duruma getiriyor, bunun yanında nükler denizaltılar, 8000 tonluk destroyerlerinde üretildiğini görüyoruz.  
Çin Ordu Bilim Akademisin'den Kd.Albay Yao Yunzhu, ABD'nin dünyanın tek ''uzay süper gücü'' olarak kalamıyacağını  açıklarken, Çin uzaydaki hedefleri vurma becerisini geliştiriyor. Çin Halk Kurtuluş Ordusu, manevra yapabilen, başka uydulara çarpan yada yönlendirilmiş enerji (lazer)sayesinde uzaydaki ABD sistemlerini kör edebilen / eritebilen mikro uyduları geliştirdiğini stratejistler açıklıyor.  Çin 10 yıl içinde yüzden fazla  sivil ve askeri uyduyu dünya yörüngesine oturtmayı düşünüyor ve insansız, yeniden kullanılabilir bir uzay uçağınının testlerini yapıyor.
Bugün ülkeler için en önemli konu, siber savaş durumudur ki, Çin bu proğrama 130 binden fazla insan atamış durumda olduğu görülüyor.  (Amerikalı siyaset bilimci ve 21 Y.Y savunma girişimi direktörü, Peter W Singer'in Çin'in gizli silahları makalesinde konuya geniş yer vermiştir.)
Çin'in ekonomik gelişimiyle ilgili uluslararası kuruluş olan, J.PMorgan Chese'in baş ekonomisti, Bruce Kasman'a göre; Çin'in dünyanın 2.büyük ekonomisine yükselmesi, küresel ekonomi için bir dönüm noktası olarak tanımlamaktadır. Kasman' göre Çin etkileyici bir izlenim bırakmıştır. Çoğu ülke için gerçekten zor olan bir dönem geçmesine rağmen, güçlü bir hızla büyümeyi tutturabilmiştir. Çin kazandığı yeni konumunu devam ettirebilmesi muhtemeldir. 
İngiltere'nin, National İnstitute of Economic and Social Research kuruluşu'nun tahminine göre 2010 yılında Çin ekonomisinin büyüme oranı %11,6, ABD'nin ise %3,1 dir. Bundan sonra Çin ekonomi büyüme oranı %8, ABD %3 olduğu taktirde 9 yıl sonra, yani 2019 yılında Çin ekonomik gücü ABD'yi geride bırakacaktır.
Çin sessiz ve sakin olarak gelişmesini sürdürmektedir. Henüz gelişmesini tamamlamamış olduğundan, Çin hükümeti ön plana çıkmaktan imtina etmektedir. Siyasal ve kültürel anlayış ön plana çıkmamak ve sivrilmekten kaçınma düşüncesinde olmasıda buna mani teşkil etmektedir.
Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen, Çin'in  kişi başına düşen GSYIH  rakamı 3800 ABD dolarıdır ve dünya sıralamasında 105. sıra civarındadır. 150 Milyon insan BM'nin belirlemiş olduğu günlük 1 dolar gelir standardının altında yaşamaktadır. Çin her yıl 20-25 milyon insana istihdam sağlamak durumundadır.. %8 Büyüme hızının altına düştüğünde toplumda huzursuzluk çıkması muhtemeldir. O nedenle, sermaye ve emek verimliliğinin arttırılması ve bunun içinde teknolojik gelişmeye hız verilerek yükseltilmesi gerekmektedir.   

3 Şubat 2013 Pazar

TSK, F-4 savaş uçaklarını envanterden çıkarıyor

 - ANKARA
Türkiye’nin savaş uçağı Suriye tarafından düşürülünce Genelkurmay Başkanlığı, F-4’leri mercek altına alarak envanterden çıkarma kararı verdi. F-4’lerin yerine ABD’den 16 milyar dolar karşılığında satın alınacak F-35’ler görev yapacak.

Geçtiğimiz haziran ayında Suriye tarafından uluslararası sularda düşürülen F-4 tipi savaş uçaklarının envanterden çıkarılması için düğmeye basıldı. Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde bulunan yaklaşık 100 F-4’ün 2020’den önce tamamen devre dışı bırakılması hedefleniyor. Uçaklar belirli sayılarla tasfiye edilecek. Daha önce İsrail tarafından modernizasyonu yapılan ve 2020’ye kadar görevde kalması beklenen 54 uçağın da daha önce envanterden çıkarılabileceği belirtildi. F-4’lerin yerine ABD’den 16 milyar dolar karşılığında satın alınacak F-35’ler görev yapacak. Böylece Hava Kuvvetleri’nin vurucu gücü F-16 ve F-35’lerden oluşacak.
devamı için.