28 Kasım 2012 Çarşamba

Yerli Savunma Füzesi


Ergün: Füze üretimi çalışmaları devam ediyor

28 Kasım 2012-  14:26
Share on facebookShare CİHAN

Cihan Haber Ajansının geçtiği bir haberde, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin savunma füzeleri veya diğer taarruz amaçlı füze üretimi ile ilgili çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
 MEB Şura Salonu'nda TÜBİTAK tarafından düzenlenen Bilim Şampiyonları ödül törenine katılan Ergün, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Ergün, Türkiye'nin yerli Patriot üretmesinin söz konusu olup olmadığı yönündeki bir soruya, "Bunun adı Patriot olmaz, başka ülkelerinin çalışmalarına verilmiş bir isim. Ama bizim de kendimize göre, diyelim ki savunma füzesi olarak geliştirdiğimiz SOM füzesi bugün 250 kilometre yaklaşık menzili olan bir füzedir. Bütün test çalışmaları bitmiştir. Seri üretim safhasına gelmiştir. Bunun 500 kilometreye çıkarılması ile ilgili çalışmalar da devam etmektedir. Buna paralel olarak saldırı füzelerine karşı savunma füzeleri de geliştirilmektedir." cevabını verdi. Bakan Ergün, "Önümüzdeki 10 yıl bize bu imkanı sunabilecek bir 10 yıldır." diye konuştu.

27 Kasım 2012 Salı

Yerli Patriot Çalışması Hakkında


Türk yapımı patriotlar geliyor

Haberevet haber sitesinin bildirdiğine göre;
27.11.2012 09:42:56
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Suriye sınırına yerleştirilmesi düşünülen patriotlarların benzerinin Türkiye'de de üretilebilmesi için uzun bir süredir çalışmaların devam ettiğini dile getir.
Bakan Ergün konu ile ilgili yaptığı açıklamasında, 'Biz TÜBİTAK'ın yapısını yeniden şekillendirmek gerektiğine karar verdik. Böylece Ar-Ge başta olmak üzere Türkiye'nin ihtiyacı olan işleri yapmaya başladı. Toplumun da Türkiye'de iyi şeylerin yapıldığını, laboratuvarlarında bir şeyleri bulmak için çalışan yetişmiş insan gücüne sahip bir yapımızın olduğunu bilmesi hakkıdır. Kurumların da toplumun buna ihtiyacının olduğunu bilmesi' dedi.

ÇALIŞMALAR SÜRÜYÜR
Türkiye'nin artık SOM füzesi gibi her yerden fırlatılabilen füze geliştirdiğini, testlerinin tamamlandığını ve seri üretime başlanacağını hatırlatan Bakan Ergün, Patriot füzesi gibi savunma amaçlı füze çalışmalarının olup olmadığı yönündeki bir soruya ise 'Savunma sanayi çalışmalarımızın önemli bölümünü savunma amaçlı füzeler oluşturuyor. TÜBİTAK'ta bir savunma amaçlı füze geliştiren birim ile saldırı amaçlı füze geliştiren birim karşılıklı birbirlerinin açığını bulmaya yönelik rekabet altında çalışıyorlar. İşte bu birimlerden savunma amaçlı füze geliştiren bölüm, Patriot'ların bir başka versiyonu üzerinde çalışıyor' dedi.

19 Kasım 2012 Pazartesi

ANKA SERİ ÜRETİME HAZIR


Türkiye’nin geliştirdiği ilk insansız hava aracı ANKA seri üretime hazır. TUSAŞ             Genel Müdürü Muharrem Dörtkaşlı, “Sadece TSK değil komşu, dost pek çok ülke de ilgileniyor” dedi.





TÜRK Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ (TUSAŞ) Genel Müdürü Muharrem Dörtkaşlı, insansız hava aracı ANKA ile sadece Türk Silahlı Kuvvetleri’nin değil komşu, dost pek çok ülkenin ilgilendiğini söyledi. ANKA’nın seri üretim sözleşme görüşmelerinin devam ettiğini kaydeden Dörtkaşlı, sözleşmenin imzaladıktan sonra olabilecek en kısa sürede uçağın envantere gireceğini belirtti. ANKA’nın, tarif edilecek konfigürasyona göre 12 ay ile 30 ay arasında  envantere gireceğini anlatan Dörtkaşlı şunları söyledi: “Hükümetin veya kullanıcının tercihine göre bu süreç değişebilecek. TUSAŞ olarak gerekirse 2-3 vardiya, çift hat çalışarak istenilen zamanda çalışmaları tamamlayacağız. Biz ANKA’nın prototipini geliştirirken bir yandan da serinin siparişini alabilecekmiş gibi endüstrileşme altyapısını tamamladık. Seri imalat altyapımız hazır. Biz 1 prototip için hazırlık yapmadık. Tüm  endüstrileşme, takımlar, aparatlar, mastarlar, montaj aparatları seri üretim için  hazır.İhraç etmek için hazırlandık.”      
İSRAİL BÜYÜTÜLMEMELİ
ANKA’nın uçuş kontrolündeki bir parçanın İsrail üretimi olduğu yönündeki haberleri de değerlendiren Dörtkaşlı, bunun büyütülecek bir durum olmadığını, ANKA  projesi içinde bu parçanın küçük bir yer kapladığını söyledi. Dörtkaşlı, başka projelerde de zaman zaman  İsrail’in yeteneklerinden yararlandıklarını anlatttı.
Aracın beyni, ciğeri bize ait
MUHARREM Dörtkaşlı, ANKA’da İsrail bağlantısı ile ilgili şu detayları verdi: “Buradaki iş, mühendislik yeteneği açısından yapmış olduğumuz bir bütünün içerisinde aslında çok da önemli olmayan bir bilgisayar kutusunun İsrail’den hazır alımıdır. Dolayısıyla burada milletimizin, demotive olmasından, yapılan işten,  bugüne kadar gurur duydukları ANKA’dan ‘acaba mı’ diye endişe duymalarını  gerektirecek hiç bir sebep yoktur. İşin aslı, beyni, ciğeri bize aittir, bizim  mühendislerimiz tarafından yapılmıştır. Zaten o kutunun da yerli ikamesini  yapacak çalışmalarımız tamamlandı, şimdi kalifikasyon çalışmaları sürüyor.  ANKA’yı envantere seri olarak sokacağımız zaman bu yerli kutuları kullanacağız.  Milletimizin hiç endişesi olmasın.”
KAYNAK HÜRRİYET GAZETESİ EKONOMİ SERVİSİ

11 Kasım 2012 Pazar

PAKİSTAN T129 ATAK İSTİYOR


Pakistan Türkiye'den 15 T-129 almak istiyor!

Karaçi'de iki yılda bir yapılan IDEAS Savunma Fuarı'nda Pakistan'a silah satışı için Türkiye ve Çin büyük rekabet içindeydi. Pakistan Kara Kuvvetleri, AH-1F helikopterlerini T-129 ile değiştirmek istiyor.

TSK'NIN YENİ STRATEJİK KONSEPTİ

Zaman gazetesinden Emre Soncan'ın bildirdiğine göre. Tsk nın yeni stratejik konsepti.

EMRE SONCAN   -   12 Kasım 2012  
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, ‘TSK kendisini yeniden yapılandırıyor’ açıklamasının ardından gözler Genelkurmay Başkanlığı’ndaki çalışmalara çevrildi.
Silahlı Kuvvetler, ‘yeni güvenlik ortamı’ olarak tanımladığı şartlara uyum sağlamak için köklü değişikliklere gidiyor. Birinci amaç tüm ‘dış tehditleri’ ortadan kaldıracak bir yapıya bürünmek. Yeni stratejik konseptte daha önce kullanılan ‘iç tehdit’in zikredilmemesi ve ‘dış tehdit’ vurgusu dikkat çekiyor.
Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel idaresinde yürütülen kapsamlı çalışmalar neticesinde kuvvet yapısı, ekonomik ve teknolojik yönden idame ettirilebilecek şekilde modernize edilecek. Komuta yapısı daha dinamik ve işlevsel olacak. Sorumlu komutanlar gerektiğinde harekatları tek başına sevk ve idare edecek. Böylece özellikle Güneydoğu’da terörle mücadele kapsamında yürütülen harekatlarda, her kararı merkeze sorma alışkanlığı yüzünden yaşanan gecikmeler ortadan kaldırılacak. TSK’nın mevcudu kademeli olarak azaltılacak. Fakat ‘vurucu gücü’ aynı oranda artırılacak. Modernizasyon ve silah geliştirme projelerine daha fazla kaynak aktarılacak. İnsansız Hava Aracı, milli tank, yerli denizaltı, helikopter, firkateyn ve savaş uçağı projeleri hızlandırılacak. Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanlıkları arasındaki ortak çalışma kültürü geliştirilecek. Milli güvenliği ilgilendiren konularda, TSK’nın diğer güvenlik güçleriyle koordinasyonu da daha etkin hale getirilecek.
Başarılı operasyonlar dikkat çekiyor
TSK, son dönemde terörle mücadelede önemli sonuçlar elde ediyor. PKK’nın ‘girilemez’ denilen kamplarına geniş çaplı operasyonlar yapılırken, nokta harekatlarla terör örgütünün Irak’ın kuzeyi ile lojistik bağı koparılmaya çalışılıyor. Öte yandan Genelkurmay, bölgede ve dünyada değişen yeni şartlara uyum sağlamak için kritik bir çalışma başlattı. Edinilen bilgiye göre, bilgi sistemlerinden azami ölçüde faydalanılacak ve eski soğuk savaş mantığıyla hareket eden hantal yapı ortadan kaldırılacak. Bütün kuvvet komutanlıkları, her türlü kara, deniz ve hava şartlarında elektronik harp, siber savaş ve konvansiyonel mücadele yapacak şekilde teşekkül edecek. Bunun için de harekat bölgelerinde hızlı konuşlanabilen mobil birlikler görevlendirilecek. Savaş dışı harekat konseptine ayrı önem verilecek. İnsani yardım, enerji ve deniz güvenliğinin sağlanması gibi faaliyetlerde özel yetiştirilmiş uzman personelden istifade edilecek.
   
Terörle mücadelede teknoloji vurgusu
Savunma bütçesiyle ilgili de yeni bir anlayış yerleştirilecek. Maliyetler mümkün olduğu kadar düşürülecek. Personelin eğitimi ve modernizasyon projelerine daha fazla kaynak aktarılacak.
Terörle mücadeleye ise ayrı bir parantez açıldı. Buna göre teknolojik gelişmeler en etkin şekilde kullanılacak. Teröristlerin geliştirdiği tüm taktiklerin bertaraf edilmesi için gerekli donanımlar yurtiçi veya yurtdışından en kısa zamanda tedarik edilecek. Operasyonlarda daha hızlı sonuç alınabilmesi için, özellikle insansız ve insanlı hava araçlarının silahlandırılması sağlanacak.
http://www.zaman.com.tr/anasayfa/iste-tsknin-yeni-stratejik-konsepti/2014390.html

8 Kasım 2012 Perşembe

TÜBİTAK'tan ''süper beyinler'' operasyonu!


TÜBİTAK'tan ''süper beyinler'' operasyonu!
Türkiye'yi temsil edecek 256 "süper beyin" eğitimini tamamladı
Türkiye'yi temsil edecek 256 "süper beyin" eğitimini tamamladıvSonra Oku
TÜBİTAK, Uluslararası Bilim Olimpiyatlarında Türkiye'yi temsil edecek öğrenciler için 25 Ağustos-22 Eylül tarihlerinde Afyonkarahisar'da ''Yaz Okulu'' düzenledi.

TÜBİTAK'tan yapılan açıklamaya göre, TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı'nın (BİDEB) Türkiye genelinde yaptığı 20. Ulusal BilimOlimpiyatları ve 17. Ulusal İlköğretim MatematikOlimpiyatı birinci aşama sınavında bilgisayar, biyoloji, fizik, kimya ve matematik dallarında dereceye giren öğrenciler, gelecek yılki Uluslararası BilimOlimpiyatları'na hazırlık için kampa alındı.

Hazırlık amacıyla düzenlenen yaz okuluna 20 şehirden ve 78 farklı okuldan toplam 256 öğrenci katıldı.

Deneyimli akademisyenlerden öğrencilere ders
Yaz okulunda öğrencilere, Akdeniz, Ankara, Atatürk, Hacettepe, Gazi, ODTÜ, Bilkent, TOBB Ekonomi ve Teknoloji, Ege, Kocaeli, Fatih, Karadeniz Teknik, Mersin, Yaşar, Yıldız Teknik ve Koç Üniversitelerinden alanında deneyimli öğretim üyeleri tarafından ders verildi.

Yaz okulu sonrasında yapılan sınavda ve Aralık ayında yapılacak sınavlarında başarı gösteren öğrenciler, gelecek yıl ''Kış Okulu''na alınacak. Bu aşamadan sonra, Uluslararası Bilim Olimpiyatları'nda Türkiye'yi temsil edecek ekipler oluşturulacak.

Ulusal ve uluslararası olimpiyatlarda derece alan öğrencilere para ödülü verilecek. Ayrıca, uluslararası olimpiyat takımlarında yer alarak üniversitelerin doğa bilimleri, mühendislik, teknoloji, tıbbi veya tarımsal bilimlerden birine kayıt yaptıran öğrenciler de TÜBİTAK'ın üniversite lisans bursiyeri olmaya hak kazanacak.

Olimpiyat takımlarına seçilen öğrenciler LYS'ye girdikleri yıl, bir defaya mahsus olmak üzere uluslararası yarışmada aldıkları derecelerle orantılı ek katsayı uygulamasından; altın, gümüş veya bronz madalya kazananlar ise üniversitelere sınavsız yerleştirilme olanaklarından yararlanacak.

Güdümlü füzelerin nirvanası geliyor!


Güdümlü füzelerin nirvanası geliyor!
TÜBİTAK'tan güdümlü füzelerin nirvanası geliyor!
08 Kasım 2012 Perşembe, 14:01:09Güncelleme: 14:14:11
füze, tübitakSonra Oku
Havadan havaya füzeler geliyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, TÜBİTAK'ın hareketli bir noktadan hareketli bir cisme atılan füze çalışması yürüttüğünü belirterek, ''TÜBİTAK, güdümlüfüzelerin Nirvana'sı diyebileceğimiz 'havadan havaya'füze üzerinde çalışıyor'' dedi.

TÜBİTAK'ın, 'havadan havaya füze çalışması yürüttüğünü belirten Ergün, "Bu füze, güdümlüfüzelerin Nirvana'sı diyebileceğimiz 'havadan havaya'füzelerdir. TÜBİTAK, bunun üzerinde çalışma yürütüyor. Çünkü, hareketli bir noktadan hareketli bir cisme atmanız gerekiyor. En zor işlerden bir tanesi bu, yani hesaplanması, planlanması. Bunları şimdi biz parayla satın alıyoruz, bu tür uçaklarda kullanılanları. Uçaktan uçağa atacaksınız bunu, sizin uçağınız da hareketli, karşı taraftaki uçak da hareketli. Bunun güdümlü olarak yapılması son derece zor. Ama güdümlü füzeler konusundaki çalışmamız, bize bu yetkinliği de önemli oranda kazandırdı. Şimdi bizim TÜBİTAK'ta yapmış olduğumuz çalışmalardan bir tanesi de havadan havaya bir füze çalışması gerçekleştirmek.''

AKILSIZ BOMBALAR, AKILLI OLDU
Bakan Ergün, TÜBİTAK'ın yürüttüğü başka bir çalışmayla da Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterindeki 'akılsız bomba' denilen, uçaktan pilotun kabiliyetine ve hava şartlarına bağımlı olarak bırakılan bombaların, 'güdüm kitleri' oluşturarak akıllı bomba haline getirildiğini söyledi.

Uçakların hedefe çok yaklaşmadan, 25 kilometre mesafeden bombaları tek tek ya da demet halinde bırakabildiğini, sonrasında oluşturulan güdüm kitleriyle bombanın kendi hedefini bulduğunu anlatan Ergün, bunların testlerinin, denemelerinin yapıldığını, seri imalatına geçileceğini açıkladı. Bakan Ergün, mevcut bombaların hemen hemen tamamının, bu güdüm kitleleri vasıtasıyla akıllı bombalar haline getirileceğini belirtti. Türkiye'nin artık güdümlü füzelerde de önemli mesafe aldığına işaret eden Bakan Ergün, seyir füzesi olarak SOM füzesinin yapıldığını, bu füzenin uçaktan veya gemiden, karadan karaya ya da havadan karaya 240 kilometre mesafeye kadar kendi hedefini bulan, uydudan veya yer haritaları üzerinden hareket etme kabiliyeti olan, yön değiştirebilen, yönlendirilebilen bir füze olduğunu ifade etti.

Bu füzelerin 240 kilometre olanının testlerinin yapıldığını, seri üretimine başlandığını belirten Bakan Ergün, ''SOM'un 500 kilometrelik menzile sahip olanlarının çalışmaları başladı. Şimdi uyduyla birlikte önümüzdeki 10 yıl içerisinde uydularımızı şimdi biz fırlatmak üzere başka yere gönderiyoruz. Bir füzeden 5-6 uydu birden fırlatılıyor, tek bir füze tek bir uydu için kiralanmıyor, başka ülkeler de uydularını getiriyorlar oradan fırlatılıyor, hepsi yörüngeye gidiyor. İşte kirası düşüyor o zaman, daha ucuza göndermiş oluyorsunuz. Ama fırlatma teknolojisi de ayrı bir teknoloji, şimdi ona çalışıyoruz, önümüzdeki 10 yıl içerisinde Türkiye hem kendi uydularını yapacak, hem başka ülkelerin uydularını sipariş alıp yapabilecek, hem de bu uyduları fırlatma kabiliyetine sahip olacak.''
HABERTÜRK

6 Kasım 2012 Salı

ATAK dünya devleriyle yarışıyor


ATAK dünya devleriyle yarışıyor

  • yeni haber
  • AA
  • Giriş Saati: 06.11.2012 11:55 
    Güncelleme : 06.11.2012 11:55
Öncelikli olarak TSK'nın savaş helikopteri ihtiyacını karşılamak amacıyla projelendirilen ATAK helikopteri, dünya silah pazarında da ilgi görmeye başladı.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), taarruz ve taktik keşif helikopteri ihtiyacını karşılamak üzere projelendirilen ve TAI-TUSAŞ tesislerinde üretilen ATAK helikopteri, Bell-Cobra ve Boeing-Apache helikopterleri gibi dünya devleriyle yarışıyor.

ATAK helikopteri, Güney Kore tarafından 36 savaş helikopteri alımı için açılan ''ihaleye katılması uygun'' bulunan üç savaş helikopterinden biri oldu.

AA muhabirinin, Milli Savunma Bakanlığı yetkililerinden aldığı bilgiye göre, kara havacılık sistemlerini güçlendirmeyi amaçlayan Güney Kore, bu yıl 36 taarruz helikopteri alacak.

Satın alacağı helikopterler için firmalardan teklif toplayan Güney Kore Savunma Bakanlığı yetkilileri, bu çerçevede, ATAK helikopteri için TAI'den de teklif aldı.

ATAK helikopteri için Türkiye'ye gelen Güney Kore'li uzmanlar, 3 hafta süren inceleme ve testlerin ardından ATAK'a geçer not verdi.

Bunun üzerine, Güney Kore Savunma Bakanlığı yetkilileri, ATAK helikopterinin ihaleye katılmasına yeşil ışık yaktı. 

İhalede, sadece T129-ATAK helikopteri ile TAI, Cobra ile Bell, Apache helikopterleri ile Boeing yer alacak.

MSB yetkilileri, Türkiye'nin prestiji ve kendini ispatlaması açısından ihaleye katılımın ve başarı sağlanmasının çok önemli olduğunu belirtti.

Güney Kore'nin, savunma sanayisini geliştirmeyi amaçlayan bir ülke olduğuna işaret eden yetkililer, Türkiye'nin, ATAK helikopterinin üretimi konusunda Güney Kore'ye destek de verebilecek olması nedeniyle ihalede avantajlı durumda olduğu ifade etti.

Yetkililer, Türkiye'nin, ATAK helikopteri ile savunma sanayisinde iddialı olduğunu, ATAK helikopteri projesine bazı Körfez ülkeleri ile Türk Cumhuriyetleri'nin de yakın ilgi gösterdiğini kaydetti.


T129 ATAK HELİKOPTERİ PROJESİ

TSK'nın, taarruz ve taktik keşif helikopteri ihtiyacının karşılanması amacıyla proje kapsamında 59 ATAK helikopteri üretilecek.

Dünyada kendi sınıfındaki ''en etkin taarruz helikopteri'' olma unvanına sahip T129 ATAK helikopterinin, ağır silah yükü ile zorlayıcı ''sıcak hava-yüksek irtifa'' görevleri için optimize edilmiş iki tipi bulunuyor.

Yakın hava desteği görevleri için 76 adede kadar 70 mm güdümlü/güdümsüz roketler ve 500 adet mühimmat kapasiteli 20 mm top ile donatılan ATAK helikopteri, çok amaçlı görevlere uygun olarak en modern elektronik harp gereçleriyle entegre edildi. ATAK helikopteri, aynı anda 8 adet UMTAS, 12 adet CIRIT, 2 adet STINGER ve 500 adet top mermisi ile görev yapabiliyor.

TUSAŞ tesislerinde üretimi tamamlanan ilk ATAK helikopteri prototipi, ilk uçuşunu 17 Ağustos 2011'de gerçekleştirdi. İtalya'da 3 adet ve Türkiye'de 2 adet prototip ile testleri devam ediyor.

ATAK helikopterinin TSK'ya ilk teslimatının bu yıl sonunda yapılması planlanıyor.

Göktürk-2 uydusu Çin yolcusu


Göktürk-2 uydusu Çin yolcusu

Yerli yapım Göktürk-2 görüntüleme uydusu Aralık ayında fırlatılmak üzere gelecek hafta Çin'e gönderiliyor.

Güncelleme: 20:51 TSİ 06 Kasım. 2012 Salı
TUSAŞ ve TÜBİTAK Uzay tarafındangeliştirilen yüzde 80 yerli yapım gözlem ve görüntüleme uydusu Göktürk-2, Aralık ayında uzaya fırlatılmak üzere gelecek hafta Çin'e gönderilecek.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na ait olan ve 140 milyon lira bütçeli proje kapsamında yapımına 2007 yılında başlanan uydu, 2.5 metreye kadar çözünürlük kapasitesine sahip olacak; dünya çevresini 98 dakikada turlayabilecek olan uydudan tek seferde 600 kilometrelik şeridin görüntüsü indirilebilecek.
Aralık ayının ikinci yarısında Çin'in Gobi çölünde bulunan Jiuquan Uzay Üssü'nden fırlatılacak olan uydudan, 700 kilometre yükseklikteki yörüngesine yerleşmesinin ardından Aralık sonunda ilk görüntüler alınmaya başlayacak.
Uydunun son kapama işlemi ve uğurlama töreninde konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, geçen yılın sonunda Ağustos ayında gönderilen 7.5 metre çözünürlüğe sahip Rasat uydusunun faaliyete geçtiğini hatırlatarak, "Hedefimiz 1 metre, hatta 20 santimetreye kadar olan görüntüleri aktarabilecek uydulara sahip olmak" dedi.
Ergün, "Göktürk-2, özellikle askeri alanda faaliyet gösterecek, sivil alana da faydası olacaktır. Rasat'tan Türkiye'nin yüzde 98'inin görüntüsünü defalarca almış bulunuyoruz; Göktürk-2'den sadece Türkiye'nin değil, dünyanın her yerinden görüntü alabileceğiz" dedi.
  İLGİLİ HABER
ALTI YIL İÇİN BEŞ PROJE
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, bundan sonraki projelerde hedeflerinin yüzde 100 yerli üretime ulaşmak olduğunu belirterek, "Üretimin yanı sıra, barışçıl amaçla uydu fırlatma sistemi konusunda da çalışmalara başlanmıştır" diye konuştu.
Ergün de 10 yıl içinde Türkiye'nin fırlatma kabiliyetine sahip bir ülke olacağını, kendi uyduları ile birlikte diğer ülkelere de fırlatma hizmeti verileceğini söyledi.
Toplantıda verilen bilgiye göre, Türkiye'nin henüz uydu fırlatma tesisi olmaması sebebiyle Çin'den satın alınan fırlatma hizmetinin maliyeti ağırlığı sigorta olmak üzere 20 milyon euro.
Bu da 140 milyon liralık bütçe içinde yer alıyor.  Türkiye, 2001 yılında başladığı uzay teknolojileri çalışmaları kapsamında, 2003 yılında Bilsat’ı uzaya fırlatıp üç yıl boyunca bu uydudan hizmet aldı.
Geçen yıl yerli üretim ağırlıklı ilk uydu olan Rasat uzaya gönderildi. Böylelikle  250 milyon lira bütçe öngörüsüyle planlanan uzay alanında 2006-2012 dönemi için toplam Göktürk-2 dahil beş projenin ikisi hayata geçirilmiş oldu.

4 Kasım 2012 Pazar

Yüzde 100 yerli sismik geminin inşası başladı


Yüzde 100 yerli sismik geminin inşası başladı
Türkiye'nin kendi petrolünü bulması için kendi sismik arama gemisinin inşasına başlandı. Türkiye'nin bu sayede yüzde 100 yerli sismik gemisi olacak.

Türkiye'de 10 yılda elektrik üretiminden dağıtımına, iletimine kadar tüm enerji sektörüne 50 milyar dolar yatırım yapıldı. Bu rakamın yüzde 61'ini özel sektör gerçekleştirdi.


10 yılda elektrik üretiminden dağıtımına, iletimine kadar tüm enerji sektörüne 50 milyar dolar yatırım yapıldı. Bu rakamın yüzde 61'ini özel sektör gerçekleştirdi. Nükleer enerji santralleri kurma süreci devam ediyor. 2023 yılına kadar 2 nükleer santral işletmeye alınacak, üçüncüsünün de inşaatına başlanmış olacak ve enerji ithal bağımlılığı azaltılmış olacak. Bakü-Tiflis-Ceyhan Ana İhraç Ham Petrol Boru Hattı'nın hayata geçirilmesiyle, Dünya petrol tüketiminin yüzde 1,5'inin Ceyhan üzerinden taşınması sağlandı. Yapılan alım-satım anlaşmalarıyla ile hem Azerbaycan'ın gaz sahalarının geliştirilmesine imkan tanındı hem de Türkiye'nin ihtiyacı olan doğalgazı tedarik edildi. Türkiye-Yunanistan Doğalgaz Boru Hattı ile Güney Avrupa Gaz Ringi Projesi'nin ilk ayağı tamamlandı ve komşu ülkeye gaz ihraç edilmeye başlandı. Azeri doğalgazını Türkiye'ye ve Türkiye üzerinde Avrupa'ya taşıyacak olan Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi'nin (TANAP) ilk adımı Azerbaycan ile atıldı ve hükümetlerarası anlaşması yapıldı.
NABUCCO PROJESİ'NE VERİLEN DESTEK SÜRÜYOR
Nabucco Projesi'ne verilen destek sürüyor. İmzalanan TANAP Anlaşmaları ile Nabucco Projesi'nin önü açıldı ve Nabucco artık Batı Nabucco ismiyle Bulgaristan sınırından Avrupa içlerine kadar uzanan bir boru hattı şeklinde uzandı. Irak gazının Türkiye'ye ve Türkiye üzerinden dünya pazarlarına ulaştırabilmesi için çalışmalar hazırlandı, bu kapsamda Irak-Türkiye Doğalgaz Boru Hattı Projesi için mutabakat zaptı imzalandı. Mısır doğalgazının Ürdün ve Suriye üzerinden Türkiye'ye ve buradan da Avrupa'ya ulaştırılmasını hedefleyen Arap Doğalgaz Boru Hattı Projesi'nin 3'üncü fazının yapımına devam ediliyor. Yaklaşık 40 yıldır işletilen Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı Anlaşması'nın süresi 15 yıl daha uzatıldı.
TÜRKİYE'NİN YÜZDE 100 YERLİ SİSMİK GEMİSİ OLACAK
ENTSO-E Türkiye'nin elektrik sistemi ile senkronize hale getirildi. 10 yıl önce tamamen atıl vaziyette olan jeotermal kaynaklar Türkiye ekonomisine kazandırılmaya başlandı. Elektrik, ısınma, termal turizm ve seracılık amacıyla 85 jeotermal saha özel sektörün yatırımına açıldı. Denizlerde petrol aramacılığında atağa geçildi. TPAO, dünya devi şirketlerle Karadeniz ve Akdeniz'de derin deniz petrol aramacılığı gerçekleştiriyor. Türkiye'nin kendi petrolünü bulması için kendi sismik arama gemisinin inşasına başlandı. Türkiye'nin bu sayede yüzde 100 yerli sismik gemisi olacak. Libananco, Aktaş, Kanel Elektrik gibi tahkim davaları kazandı. Bu davalarda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden 250 milyar dolar tazminat isteniyordu. 2003 yılından itibaren Bakanlar Kurulu kararıyla fakir ailelere kömür yardımı kapsamında, projenin başladığı yıldan bugüne kadar 9 yılda toplam 13.3 milyon ton kömür verildi.
Türkiye'de 2002 ila 2012 yıllları arasında, elektrik üretiminde yüzde 77, elektrik santrali sayısında yüzde 145'lik bir artış yaşandı. Elektrik enerjisi kurulu gücünde yüzde 77, hidroelektrik santral kurulu gücü yüzde 52, termik santral kurulu gücü yüzde 56, rüzgar santral kurulu gücü yüzde bin 150 ve jeotermal kurulu gücü ise yüzde 600'lük bir artış gerçekleşti. Elektrik iletim hattı uzunluğunda yüzde 18'lik bir artış yaşanırken, yer altı elektrik kablo uzunluğunda yüzde 130'luk bir artış sağlandı. Doğalgaz boru hattı uzunluğu ise yüzde 190 artış gerçekleşti.
Petrol sektöründeki 10 yıllık artışın yüzdelik oranları ise şöyle: "Petrol ve doğalgaz sondaj miktarı yüzde 500, petrol ve doğalgaz kuyu sayısı yüzde bin 300, petrol ve doğalgaz arama yatırımı yüzde bin 300 arttı."
Maden arama sondajı yüzde bin 300 artarken, maden ihracatı miktarında yüzde 500'lük bir artış yaşandı. Mermer ihracatı yüzde 450'lik bir artış sergiledi. Bor üretimi yüzde bin 350 arttı ve bor ihracatında yüzde 375'lik bir artış gerçekleşti.